3/23/2010

hadsiz neskafe


hayatıma gireli 3 saat olmuştu. o zamana kadar çalışmayı hep ertelemiş ve ertelemiştim. olmayacak işler yapmıştım. tam çalışmaya oturmuştum ki, hay aksi bu sefer de uykum gelmişti. dedim bir kahve içeyim uykumu açsın. içtim de. kısmet ve tesadüf bu ki, kahveyi içmemin üstüne geçen 1 saatlik dilimde çalışmam bitiverdi. yine ilgim dağılmış, kendimi saçma sapan insan profillerinde bulmuştum ki dedim yatayım. bu çalışmadan hayır gelmez. dedim şimdi uyuyim sabah erken kalkar çalışırım. 3.30 sıralarında yatağa girmiştim. o da neyin nesiydi?! dönüyor dönüyor ama bir türlü uykuya erişemiyordum. köşesinden hunharca ve köşegenler doğrultusunda yırtıp açtığım poşetin hınzır gülüşü gözümün önünde canlanıyor gibiydi. uyuyabilmem için önümde duran sayılı saatler vardı ve neskafe görevini çok yanlış anlamıştı. oysa uykumu yalnızca gerekli zaman dilimi kadar kaçırması gerekiyordu. bu sefer de olmamış, zamanlamayı tuturamamıştım.

merhaba uykusuz gece, merhaba başarısız vize.

gece gece bu yazının anlatım dili neye benzedi diye düşünüyorum şimdi de.

1 confession:

Adsız | 23 Mart 2010 19:18

ortaokuldaki cola hikayesine..başka serileri de vardı. cola değil miydi yoksa?? ama ortaokuldu.