7/31/2010

sevenleri sevdiğine vermediler


-en önde kırk beş- elli yaşlarında, arkasındaki gruptan kafa ve vücut olarak tamamen kopmuş belki de hiç bir arada olmamış, polo yakalı t-shirt'ini kumaş pantolonun içine sokmuş ve altında sandaletleriyle çekirdek çitleyerek yürüyen adam ; yanında belki bir bacanak ,ama aile zorunluluğu olmasa belki de 5 dakika bile geçirmek istemeyeceği, çekirdek çitleyen bir bacanak; onların arkasında küme küme, alt üst penye takım giydirilmiş, ayak parmakları muhtemelen terliklerinden fışkırmış çekirdek çitleyen irili ufaklı çocuklar ve onların arkasında da belki hiç eşleri olmamış, belki de var olan eşleri onlarla zaman geçirmeyen, büyük ihtimalle çoğunluğu baş örtülü,çekirdek çitleyen kadınlar ve yanlarında zorla yürüyen o an orada olmaktansa evde bir tekne karpuzu dibini bile bırakmadan yemeyi tercih edebilecek ama kolestrolüne iyi gelir diye yürütülen, çekirdek çitleyen aile büyüğü kadın.

denizi o kadar özledim ki; bu, akşam deniz kıyısı görüntüsüne rağmen şu an bir yazlık yerde deniz kıyısında çekirdek çitliyor olmayı isterdim.

altın kaplamalı tabi.

- geçende oturuyoruz. ama kafamız çok güzel. önce full metal jacket izlemişiz ardından da braveheart'ı izliyoruz. mel gibson neden kafasını mavi beyaza boyamış muhabbeti açıldı. sonra iskoçya'nın bayrağı mavi-beyaz mıydı ki konusu geçerken şöyle dedim; iskoçya'nın kurtuluş savaşı sırasında çukurlarda birikmiş mavi avatar kanlarına uzaktan çarpı gibi görünen yıldızlar yansımış ve iskoçya'nın bayrağı oluşmuş.
çocukken anlatılan bayrağımızın nasıl oluştuğu efsanesini fazla ciddiye almış.

- yine bir arkadaş, ama cidden bir arkadaş, dedi ki; büyük bir burun pisliğine ulaşmak amaçlı daldırdığın parmağın sıvı sümükle karşılaşması nasıl bir hayal kırıklığıdır?!
çok haklısın dostum.

-vizyondan ne zaman kalktığını fark edemeden, televizyonda gösterileceği reklamı verilen film. başarısızlığın daha keskin olduğu, az an vardır şu hayatta.

-yurdum marka çakma cemiyeti, ikinci bir güzelim markayı daha harcamak üzere. çok az kaldı.son iki yılda abercrombie and fitch' i yerle bir eden piyasanın şu anki hedefi fred perry. an geçmiyor ki caddede sokakta birilerini göreyim üstünde bu iki markadan biri olmayan.

-mecidiyeköy' ün orta yerinde tüm o caddeye bakan cam cephesine rağmen sevenleri sevdiğine vermediler müziğiyle konukları coşturan mekandan daha çok çekindiğim bir şey varsa; o da mecidiyeköy'ün orta yerinde saat 21.00 civarı caddeye bakan cam cephelere rağmen sevenleri sevdiğine vermediler eşliğinde lümbür lümbür kopan insanlardır.

-bugün temmuzun son günü olması. çok üzülüyorum bilööğghh.

1 confession:

incredo | 2 Ağustos 2010 02:37

bari bi rock cover ı falan mı diycem ? :P olmaz öyle şeyler mecidiyeköyümde :)