7/19/2010

doğan seleks


annem, ekmek poşetini pencerenin sapına asarak evimizin evrimini tamamlamasında sondan ikinci adımı da atmış. dolabın kapağındaki en üst rafa, kullanılmayan kalem pilleri de koyarsa tam bir türk evi olacağız.

-sondan ikinci dedim de aklıma geldi. ben ilköğretimdeyken bu sondan bilmem kaçıncı konusunda bir türlü uzlaşmaya varamazdık. bunun tartışması mütemadiyen olurdu. ne dersen sonuncuyu kastetmiş olursun, sondan birinci dersen sonuncudan mı bahsetmiş olursun bir türlü anlaşılamazdı. geri zekalılığın başkanlığı.

-bir de çocukken bir arkadaşım doğan slx' in doğan seleks diye okunduğunu iddia ederdi. ben" hayır doğan es el iks o" dediğimde "hani orada e nerede var" diye çürütmeye çalışırdı. es el iks deyişteki e' nin varlığını sorgulayan insanın seleks' teki e'nin varlığını kabul etmiş olması... içimde üç noktalar koyma hissi yaratıyor.

-bedük- shake that thing şarkısının 0:47. dakikasında ve sonrasındaki tüm tekrarlarda şebnem ferah diyor. inanmıyorsan kendin dinle. ayrıca şarkının giriş melodisi david guetta&akon- sexy bitch' in hafif yavaşlatılmış ve bası azaltılmış hali.

-hayatımın iki evresinde beni kitap okumaktan soğutan iki kitap sayabilirim.
çocukluk; ÇOCUK KALBİ
allah bu kitabın tez zamanda belasını versin. kitabın suçu yoksa da bu kitabın üstüne; bu kitabın girmediği okul okul değildir, bu kitabı çocuğuna okutmayan ana ana değildir, bu kitabı öpmeyen dudak dudak değildire varacak şeyler yazan zihniyetin versin. çocukluğumda ahmet buhan'ın matematik kitabından ne kadar nefret ediyorduysam bu kitaptan da o kadar ediyordum. asla bitiriremedim. çocuğuma da okutmayı düşünmüyor ve baba olamamak pahasına da olsa o kitabı çocuğuna okutmayan bir baba olacağımı yürekten söylüyorum.

gençlik; BİR DİNAZORUN ANILARI
düşündükçe kapağında mina urgan'lı ve koyu yeşilin ağırlıklı olduğu kitabın, adeta ağızda bir türlü azalmak bilmeyen sakıza dönüşmüş bir kuş başı et hissi verişi geliyor aklıma.


3 confession:

f | 19 Temmuz 2010 02:16

Benim kapağında kocaman papatya olan matematik test kitabı hafızamndan silinmiyor zorla burnuma dayanmış bir kitaptı matematikten o papatya yüzünden hep nefret ettim.Papatya matematiği sevdirmeye yetmiyormuş demek ki.

Betül Ç. | 19 Temmuz 2010 22:54

çocuk kalbi benim de baş belam olmuştu. ve mine urganın o kitabı o kapağı bence o kadar başarılı ki her dinazor kelimesi geçen yerde aklıma mine urgan gelmesi!! o bir dinazor evet

imsolate | 11 Ağustos 2011 19:17

çocuk kalbi konusunda birileriyle aynı duyguları paylaşmak beni mutlu etti. o kitap bana 4 kez hediye olarak geldi ayrıca. o yaşlarda sevmediklerimi çok net ayıramıyordum ama her seferinde bir huzursuzluk, bir iç sıkışması.. kötü anılar hep...