4/21/2010

uyku git başımdan


allahım bu jüri zamanı uyku neden bu kadar tat kazanıyor. şu anda bir sürü şeyim yarım yarım durumda ve bu sebeple aslında hepsi birer hiç. tüm diziler daha seyredilesi, facebook daha girilesi, blog daha yazılası, arkadaşlar daha sohbet edilesi kısacası her şey çok daha iştah kabartıcı geliyor insana. acaba sadece ders çalışan insanlara da öyle mi geliyor. çünkü ben unuttum açıp da kitaptan bir şeyler çalışmayı.

bazı insanların sakalı kaşı bıyığı keçeli kalemle boyanmış gibi oluyor. aslında bir tane çok güzel örneğim var ama bilinç altlarınızı etkilemek istemem. size keçeli kalemi vermeyeceğim, keçeli kalemle çizilmiş gibi duran sakal bıyığı hayat ettireceğim. bence evet.

bence jüriiğğh; sevdiğimizden nefret etmekle, nefret ettiğimizi sevmek arasında geçen bir zihin oyunu. allahım bu kadar doğru bir tanım daha var mıdır..

bence Şişli/ Mecidiyeköy o kadar sağlam bir ikili ki yani nasıl desem Dolce and Gabbana'ya bile rahat koyarlar.

koymak ve D&G bir araya gelince de hemen serbest çağrışıveriyor insan.

jüri zamanı msn iletilerinden bir derleme yapılsa inanıyorum ki bestseller olur. favorilerimden biri de şöyle ; " yok artık çok eminim biz kurtarıcaz bu memleketi"

"uyku git başımdan
uyku git başımdan ben sana göre değilim
jüri birden gelecek seziyorum
hem kesitim yok hem modelim eksik biraz da maketsizim
uyku git başımdan istemiyorum.

sevindiğim anda sen üzülürsün
acımasız jüri eleştirmeni duymamışsın ki
projen tamamen değişmemiş
bambaşka formlara.
her öğrenci mimar gibi, aykırı olmaya çalışan bir mimarım dünya geniş
büyük bir gerilim çınlıyor içimde
çetrefil jüri saatleri kesinleşmiş
sakın yatağın yumuşaklığını getirme akıma
uyku git başımdan ben sana göre değilim
jüri birden gelecek seziyorum
hem kesitim yok hem modelim eksik biraz da maketsizim
uyu git başımdan sana bayılıyorum..."




merhaba a.ilhan severler.

1 confession:

mimmerve | 22 Nisan 2010 20:40

çok doğru ve yerinde bi yazı olmuş nazım ...