9/26/2010

fakat şebnem dönmez'in bıyıkları?


-bu konuda zorlu çabalara girişsem de görsel bulamadım bilöğgğgh. ama bir kez rastlasan hislerimi sen de iyi anlayacaksın biliyorum. neden böyle bir şey yapmışlar anlamasam da şebnem dönmez imaj değişikliği için bıyık bırakmayı uygun görmüş. hayır ben mi yanlış görüyorum diye dikkatle baktım, yok yanlış falan değil. baya bıyık. sonra arkadaşlarla konuştuk, gerçekten de bıyık. bıyığın yanında, sadece bıyık da değil şebnem, o eski bildiğimiz şebnem de değil gibi. tamam su' nun annesi olacak diye çirkinleştirdiyseniz anlayabilirim bunu.

zamanında bir demet tiyatro'da binnur kaya' nın oynadığı bir karakter vardı şamuran diye. lütfiye, ona sürekli ağdayla ilgili espriler yapardı. bir lütfiye de ece(ş.dönmez)' ye lazım.

-üstüne ne kadar düşünürsem düşüneyim, derste güneş gözlüğü kafada oturanları anlayamam. hayır kimse benden bunu beklemesin.

-onu geçtim, bazı insanlar sahip oldukları rahatsız öz güvenle gerçekten çılgın şeyler yapabiliyorlar. üniversite' nin ilk haftası mı neydi, matematik dersindeyim. tüm o havuz dersleri gibi çılgın ve birbirinden olabildiğince alakasız bir kalabalık. oturuyoruz ders başlayalı baya olmuş. kızın biri - suratı son derece teyzemsi ama tarzı itibari ile gotik -elinde beyaz bir fincan hatta altında da tabağı ve tabağından tutar vaziyette içeri girdi hocaya baka baka oturdu. işte ben bunu rahatsız öz güven olarak adlandırıyorum.

-dün, şu ahir hayatımda yeni bir şey daha yaşadım.öncelikle şu ön bilgiyi vermem gerekir. mimar insanların hayatta en çok karşılaştığı sıkıntılardan biri, karşılarındaki mimar olmayan insanların mimarlığın bir meslek değil de bir kısaltma olduğunu düşünmeleridir. evet kimse mimarım cevabını kabul etmez. ikinci soru olarak iç mi dış mı diye sorar. er kişi, gerçekten çok idealistse bu durumu açıklamaya; mimarlığın içi dışı olmadığını izah etmeye uğraşır. eğer ki bu soruya gerçekten çok alışmış ve karşısındakinin ne açıklarsa açıklasın tatmin olmayacağını( iç mimarlık daha iyi değil mi ya? ben çok seviyorum dekorasyonu misal, böyle deri koltuklar zigonlar felan) deneyimlemişse, dış dış hıı evet dış dış diye yanıtlar geçer.
ama dün spor salonunda antrenör, ne okuyorsun sorusunun cevabında mimarlığı alınca; peyzaj mı? diye sordu. ben de yok abi, genel dedim. genel ne ya?

işiniz nedir?
-mimar
peyzaj mı?
-evet abicim dış peyzaj mimarı.

3 confession:

mimmerve | 26 Eylül 2010 21:39

eheh, bu da bi velinin " mimarlık eli yoruyomuş, doğrumu?" diye sorması gibi olmuş. hoş şeyler bunlar.

Adsız | 26 Eylül 2010 22:40

o gözlük bazan sadece bir gözlük değil nazım bazan o çok işlevlenip saç tutmacası olarak da kullanılıyor bazan da unutulup hafızalardan silinmiş bir nesne bazan da o nesnenin kutusu/kılıfı unutulup lan cantaya koyarsam oraya buraya atar ustune oturur kırarım ben bunu en azından kafamda kalsın saglıklı kalsın olabılır lutfen bıraz anlayıs cabam asla ıkızlere üçüz olmak degıl.

nk | 28 Eylül 2010 01:36

@merve,
mimarlık eli yorar mı? bugüne kadar meslek hakkında duyduğum en sağlam soru oldu.

@adsız,
tüm merakımı giderdim.