2/25/2010

klişe'nin yakın tarihçesi


"ey insanlar, biz size klişe' yi bir süre oyalanın diye göndermedik mi?!"

biz ademoğulları, gün geçmiyor ki yeni bir şeyler öğrenelim. çok karanlık dönemler, sonrasında aydınlanmalar; süslenmemiş bir şeylerin kullanılamadığı zamanlardan sonra süslemenin cinayet olarak görüldüğü dönemler; sıkıştıkça tarihe dönmeler, aynen kullanıp adına historisizm biraz değiştirip kullanarak adına postmodernizm denilen cici gösterişler yaşamışız. bu süreç insanın varoluşundan itibaren yaşadığı bir süreç olduğu kadar, her bir insanın kendi bünyesinde tekrarlıdığı bir dönem oluyor aynı zamanda. aynı insanın geçirmiş olduğu evrimi, bir embriyonun bebek olana kadar anne karnında aynen yaşaması gibi. tabi ki bu bahsettiğim süreç yani evrilme, farkındalık ve tekrarlar süreci biraz bir şeylere ilgi duyan, bakan, gözleyen, merak eden, düşünen ve bu huyları yüzünden mutsuz olmaya mahkum edilmiş insanlar için geçerlidir. yoksa bir gaffur emminin hayat döngüsünün buna benzediğine pek ihtimal vermiyor aklım. neyse efendim, farkındalık kavramına takmış insanların hayatlarında en çok taktıkları şeylerden biri klişedir. bundan önceki girizgahın amacı klişenin tarihçesinden bahsetmeden önceki ısınma turu olmasıdır. klişenin hayatta var olduğu süreci yüksek müsadenizle 3' e ayırıyorum.

1) pre-klişe dönemi
insan bu süreçte pragmatik uykusundan henüz uyanmamıştı. olabildiğince gücüyle kendinden bir sonraki döneme ortam hazırlıyordu. kendi üzerinden ekmek yiyecek olan bir sürü insan olacağının bilincinde değildi. aslında yaşadığı şeyler belki de gayet normal şeylerdi. yalnızca, sonrası dönemde insan çok sıkılacaktı ve gerçekten yapacak bir şey bulamadığı için geçmişe sarmayı tercih edecekti. bizimkiler' i ya da mahallenin muhtarları' nı izlerken keyfini olabildiğince alıyordu. ya da geri zekalı herhangi çocuktan biri olduğu için koridorda ayaklarını duvara gergin olacak şekilde dayaya dayaya yukarı doğru tırmanıyordu. imkanlar kısıtlıydı atari bir devrimken, play station bir hayaldi. türk pop o zaman da boktana yakındı, çok nadir sanatçı çıkarabilen bir ülkeydik belki de buna mahkum edilmiştik. annelerimiz, öğle uykusuna yatırmak istiyordu bizse istemiyorduk. her türlü ortam hazırdı. bu şartlar altındaki kuşağın patlama yapma süreci yakındı, ufukta görünüyordu..

2) klişe/tespit dönemi
teknoloji biraz gelişti diye insanın geçmişe gülerek baktığı bir sürece gelindi. ekşisözlük altın çağını yaşıyordu ki ersin karabulut ve umut sarıkaya tespit olayında geldikleri nokta ile pre-klişe döneminin sona erdiğini ve artık tespit döneminin başladığını tüm ülkeye duyuruyorlar idi. diskmanlar yerini ipod'a bırakıyordu. o 80'ler 90'lar neydi öyle furyasını çıkarmak için zaman tam zaman idi. kotun içine kazakları sokan ebeveynlerin dönemi ile dalga geçerken ilerde kendi way farer' ları ile dalga geçileceğinden bihaber bir nesil ortalıkta cirit atıyordu. sandık içi' nde ya da benim de söyleyeceklerim var başlıklı yazılarda herkes adeta kendini buluyordu, nasıl akıl etmiş abi ya en popüler merak sorusu olmuştu. bizimkiler izlenirdi ya denildi, abi temel vardı çaydanlık vardı böyle şarkılarla sosyal sorunlara parmak basılırdı diye zamanında bayılınan şeylere namkörce diller çıkarıldı. sosyal ağlarda, ayaklarını duvara dayayarak tırmanan çocuk gruplarına katıldı zamanın ayakla duvarlara tırmananları. atari diye bir şey vardı, kaset çalışmazsa çıkarır üflerdik tozu çıksın diye abi ne günlerdi cümleleri yankılandı. o zaman öğle uykusuna duyulan nefret anlamsız bulunurken şimdi izin verseler de uyusak denir olunmuştu. bu tip şeylerden ekmek yiyen böyle bloglarla dolmuştu ortalık, sanal doku yöreleri dolup dolup taşıyordu..

3) post-klişe dönemi
tüm bu koşullar altında bugünlere geldik sevgili okur. artık zaman tespit yapan adamı tespit yapma dönemi. herhangi bir klişe olayla karşı karşıyasınız ve siz o klişenin gayet net bir şekilde farkındasınız ama hemen davranmıyor adeta sinsi gibi yerinizde bekliyorsunuz. sonrasında o klişeyi tespit ederek ekmeğini yiyen insanları acımasızca yerden yere çalıyorsunuz. böylelikle 'farkında' ama umursamayan insan olmuş oluyorsunuz. arada bir de herkes e.karabulut, u. sarıkaya oldu ya serpiştirirseniz tam olmuş oluyor. döneminizden geri kalmıyorsunuz.

tüm döngüleri göz önünde bulundurduğum kadarıyla bundan sonra olmasını beklediğim süreç ne0-klişe dönemi. bakalım yaşayıp, göreceğiz..

0 confession: