2/04/2010

itü' lü müsün? yazık.


üniversite tercihimin itü olduğunu lise 1' de belirlemiştim. nerden estiler şu an hatırlamıyorum bile. kesinlikle bir mantık çerçevesi içinde olmadığı bir gerçekti. istanbul' da okumak kesin bir fikirdi de itü böyle bir sempatik geliyordu sanırım. halbuki okul ile istanbul geizi düzenlendiği zaman yalnızca maslak kampüsüne götürülmüştük. onda da gölet yurtları ve yemekhanenin olduğu parlak camlı binaya. bana kalırsa itü demek kesinlikle taşkışla demek; ki bu noktada işin duygusal boyutu devrede ama yine de maslak kampüsünü görüp de itü' yü seçmez bir insan normal şartlarda. itü %80 taşkışla, %10 gümüşsuyu,maçka ve % 10 oranda maslak kampüsüdür. lisede okurken üniversite hakkında bir fikrim vardı, ona göre tercihimi yaptım diyen olursa kesinlikle inanmam. kimse kusura bakmasın. üniversite, eğitim sürecim içinde ciddi anlamda en kazık mevkide yer alan eğitim kurumudur ve beklediğim hiçbir şey beklediğim gibi olmamıştır. sonra sınava girdik neyse, ben uğur dershanesinin izmir şubesine gitmiştim. sonuçların açıklanması ile tercihlerle ilgili yardım için dershaneden bir mesaj aldım. benim tercihlerim belli ki dostum tadında bir gülümse belirdikten sonra yüzümde, dershaneye sırf bu formalite olguyu gerçekleştirmek üzere gittim. rehberlikçinin ne düşünüyorsun sorusuna cevap olarak; yalnızca istanbul yazacağım, özel okul olmayacak ve tasarım/ mimarlık gibi bir şeyler yazacağım dediğimde kadının burda ne işin var o zaman deyişini çok net hatırlıyorum. uzun süre mühendislik yazalım o zaman, özel okul da yazalım puanına yazık olmasın gibi saçma çırpınışlarını da. neyse, bir şekilde bütün bu süreci bir çok genç gibi yaşayarak itü' ye geldim. itü, öğrencisini seviyor mu diye düşünüyorum sürekli. eğer tüm üniversiteler böyle değilse itü' nün, öğrencisini sevmediği bir gerçek; bundan daha acı bir gerçek varsa o da itü' nün, mimarlık fakültesini zerre kadar sevmediği gerçeği. bu okulun yarı yıl tatili neden 2 hafta? ben bu konuya parmak basmak istiyorum. diğer her türlü sorunsalı geride bıraktım. o yarı yıl tatilinin ilk haftasına mimari projelerin teslim tarihini koyma hamlesi ile de 1 haftasını daha yemek niye? o 1 hafta yenmiş tamam hadi canları sağolsun, kalan hafta bari net 1 hafta olsa. onu da internetten ders seçtirme stresi ile harcatmak niye? bu tip hamlelerin hepsinin açıklaması mimar/ mühendis sabrını kazandırma amaçlı mı? biz sabır taşı olmuşken, diğer üniversiteler bu özelliği nasıl kazanıyorlar? onlar da bir şekile kazanıyorlarsa, bize fazladan yüklenilmiyor mu? benim bünyem net 1 hafta bile olmayan yarı yıl tatili ile dinlenemiyor sevgili itü, bilesin..

0 confession: