1/18/2010

üzgünüm hafize ana


geçen gece yine uyuyorum( inanır mısın ), bir de baktım hababam sınıfının içindeyim. ama bir yandan da lise yatakhanesi kadrosu arkadaşlarımla de beraberim falan. ben hababam sınıfı izlerken hafize ana karakterine çok takılırım. dünyada derdim var diye gezen o kadar insanız, hafize ana otursa bir yetmişlik içer bence yani. hakkı var. şimdi bir düşünün, bu kadıncağız sürekli koca koca lise adamlarına bakıyor, o yetmiyor hocalara falan da bakıyor. sürekli o okulun içinde hapis vaziyette. tamam çok seviliyor herkesin anası da bir yere kadar yani. o kaşlar niye yay gibi, incecik alınmış?! ben bilemem. kafanızdaki hafize ana imajını sarsmak istemem, daha önce sarstıklarım oldu çünkü. bu konuda en çok güldüğüm sahnelerden biri 'külyutmaz' lakaplı hocalarının pantolunu yırtılıyor sonrasında dersin ortasında hafize ana çağırılıyor. neden, yırtılan pantolon dikilsin diye. pantolon da bacağın arkasından yırtılmış çok da absürd bir görüntü yok ortada. hafize ana geliyor; külyutmaz, yırtık pantolonla durmamak için boxerla kalmak pahasına pantolonunu toptan çıkarıyor ve dersin ortasında pantolon dikiliyor. sanki en azından ders sonuna kadar beklenemez. bu ön bilgiler ışığında sanırım bilinç altım bir karışım yapmış olacak ki; rüyamda hafize ana, o delirttikleri müfettiş adam ile aşk yaşıyordu. valla gözlerimle gördüm ben. rüyamda ikisinin aşklarına dair, ben filmleri izlerken anlamıştım aslında şu şu şu sebeplerden diye çok mantıklı açıklamalar yapıyordum ama; uyandığımda onları hatırlayamadım.

0 confession: