8/07/2010

bir



şantiyede bir gün sıkıntıdan açtığın bu blogubir yıldır yazıyorsun, belki de en büyük eğlencen. şu süreçte nelerle uğraşıp durdun be. işin gücün mü yok senin. bu süreçte en çok seda sayan' ın kaymağını yedin, gözümden kaçtı sanma. ama sen de haklısın, kadın bitmek bilmeyen bir maden. kazdıkça çıkıyor. fakat adeta bir güneş, balçıkla sıvayamıyorsun. bir de bu nip/ tuck neymiş arkadaşım. her şeye niptak da niptak. edepsizlikten biraz hoşlanıyor gibisin o da kaçmadı gözümden. topuklu ayakkabı giyip dans eden güzel klipler çeken kadınlara da bir ilgi söz konusu. ama bir garipsin sonra gidip de beatles falan da dinliyorsun. geçende kitaplığında gördüm hande yener ile beatles' ın albümleri yan yana duruyordu. lennon mezarında ters döndü valla. ama olsun herkesin saklı zevkleri vardır, halden anlıyor ve bunu mazur görüyorum. bir de aşağı mimarlık yukarı mimarlık, ne zor okulmuş anacım. özellikle başlarda daha çok dertleniyordun da sonradan kimseyi daha fazla sıkmayayım aman izleyici sayım azalır falan gibi kaygılarla yazmamaya başladın. yoksa jüriymiş projeymiş biz bilmiyoruz. onun yerine sevda demirel'i itin götüne sokmanı okumak istiyoruz. bir de tutturmuşsun lost in translation muhabbetini. işte neymiş ben onu ateşlemedim o yeniden imzaladı falanmış. bu tip çeviri değişiklikleri, ne biliyim. sence de lisede kalmadı mı dostum? ama şükran'la meryem' in yeri benim de kalbimde bir başka. o yüzden bunu da tolere ediyorum. bir de başta filmlere uzun uzun güzel yazılar yazmak istiyordun ama sonradan bir de baktım onları da geyiğe çevirmeye başladın. evet biliyorum ama ne olacak bu tüketici hayat tarzın senin, sıkıl sıkıl nereye kadar bilmiyorum. blogun tipiyle de oynadın durdun. ama bence bu son hali en iyi oldu, ama geçende başka birinde de gördüm bu şablonu hem de daha çok izleyicisi vardı. seni tanıyorsam buna gıcık olduğundan adım gibi eminim. bir de aşağı madonna yukarı lady gaga. geçende gaga haus t-shirt' ünü almadığın için hala pişman olduğunu da biliyorum. bir de msn'den karakter analizi yapmıştın, sonra msn' den de soğudun. ne bu bohemlik. bir de artık ıssız adam'ı izleyip, melis birkan'a avam demeni istemiyorum. ne güzel oynuyor kızcağız. 7 fark serisine daha çok yazmanı istiyorum. onu bunu ucuzluksa suçlayıp sonra gidip zuhal topal ile izdivaç izliyorsun bir de, ne ayıp. yaş takıntısı desen şimdiden başladı, işte 2000'de doğmuş insanlar var mış falan. bunların hepsi çocukluktan belliydi ama zaten. o çizdiğin resimler bir şeylerden. yoksa bir insan çocukken gelinlik çizmez ya da tarlatan kelimesini bilmeye gerek duymaz. hafızanı böyle saçma şeylerle dolduruyorsun sonra asıl lazım olan şeylere yer kalmıyor. ne geçmişmiş arkadaşım anlat anlat bitiremedin. bir de hıncal uluç iğrenç bir adam. bence yani.

hikmet karaman
beyonce'nin alt benliği sasha fierce, benim de buymuş meğerse




ayrıca bir yıl oldu yazısı ve doğumgünü fotoğrafı koyarak bu yazımı ispatlamış gibi oldun.

bir süre internetsiz bir hayatım olacak. o zaman bir ara diyorum.



0 confession: