7/23/2011

ben şakamı yaparken


selam bilöğgğgh;
-bence tatilde evde olmanın en güzel yanı, anneye " hani senin bir kurabiyen vardı.." diyip tarif etmeye geçmeden; annenin çoktan kulak memesi kıvamını tutturmuş olması.

-ben önceki yıllarda deniz konusunda çok sabırsız bir insandım ve genel olarak mayısta kömür kıvamına ulaşmış olurdum. şimdi bakıyorum şu gün olmuş hala denize ayağımı sokmadım. daha neler!

-harry potter bittiği ve dokuz yüz elli altı tane dizi izlemekten öeh geldiği için televizyon izliyorum bu aralar. kanallarda ise tam bir yarışma programı hegamonyası. öncelikle star tv' yi ne yaparlarsa yapsınlar hep ama hep o sönük beyaz florasan renginde kalmayı başardıkları için tebrik ediyorum. bence artık olmadıklarını kabul edip kendilerine yol verebilirler. o akademi türkiye' ye denk geldiğimde hayretler içinde izliyorum. ben ajda pekkan seven insanım. kendini ucuz popa vermiş olsa da onun vokal gücüne ve karizmasına hasta oluyorum fakat; o tv programındaki ucuzluğu ne olacak ajda' nın? bence bu konuda en doğrusunu tarkan yapıyor. -eğer kendi özel hayatlarında böylesine ucuz ise bu insanlar- mesafeli olsunlar halka. izliyorum diyelim bir yarışmacı performansını. diyorum ki allah seni bildiği gibi yapsın, ekran karşısında küçülüyorum koltuğun arkasına düşersem kurtulurum gibi hissediyorum ve diyorum ki bu sefer var ya çok pis gömecekler benim de yüreğimin yağları eriyecek. ama nerede?! ajda' nın ilk cümlesi " bir kere ben senin sesine hayranım.." olunca tansiyonum düşüyor desem abartıyor olmam, az önce soluk soluğa hep vasat bir tonda tüm şarkıyı katleden adama mı söylüyorsun bunu cidden diye elimi sokasım geliyor ekrandan. bir de artiz mektebi var. orada da -tamamen aynı sebeplerden dolayı- nurgül yeşilçay' ı kaybettim. bu konudaki arkadaş yorumu halk izlesin diye jüri üyelerinin beğeni seviyelerini düşürdüğü yönünde. ama ne bileyim bu yarışmalar önceki yıllarda da yapılırdı ve güzel sesli ya da yetenekli insanlar olurdu hep. aman tek derdim buymuş gibi. deli mi ne?!
ama şimdi kimse kusura bakmasın da, sen ajda pekkan' sın orada çıkıp tırt bir adama ben senin sesine hayranım diyemezsin. hanım hanım!

-işim gücüm yok ya şimdi benim ne kadar gereksiz iş varsa uğraşmalıyım o yüzden twitter' da geziyorum. bir baktım david lynch' in takip ettiği 35 kişiden biri de dr mehmet öz. vay be dedim. önce sarsılarak boşaldım. sonra da göz yaşlarına boğuldum. işte türkün gücü dedim. her sabah  kabuksuz 3 badem ve bir avuç fındığı, yeşil sebze suyu ile birlikte önere önere dünya starı olmak diye buna denir dedim. sonra saygı duruşunda istiklal marşını okudum. her zaman dediğim gibi ondan öğreneceğimiz çok şey var, ona inanmıyoruz ama onsuz da kalmıyoruz.

-bugün evde tam 17 yıl önce alınmış micro genius atarimi buldum ve süper mario oynadım. öyle hafife alınmasın, 2028' de bir çocuğun bazasında xbox' ını bulması ile aynı şey değil bu. bu gece sarılarak yatacağım kendisine. paylaşmaya hazır hissedersem kendimi, bir fotoğrafını bile koyabilirim bilöğgğgh hiç belli olmaz. kaseti çalışsın diye oturduğu yere bile üfledim. hey gidinin..

-böyle de bir şarkı var. resmen akıyor. 


0 confession: