
-karga tulumba. türkçe, sanırım benim için bir fetiş. resmen hastasıyım. adeta aşığım. deyişe bak; karga tulumba.
-bir diğer fetişim de trenchcoat. her türlüsünün hastasıyım.
-evet iki fetişim de birbirinden çok alakasız.
-bilgisayardan bir şey silmek o kadar büyük tutkum ki. allahım, bana bu kadar basit ve sürekli tekrarlayabileceğim bir tutku verdiğin için devamlı şükrediyorum sana. hayattan başka hiçbir şey istemiyorum. mütemadiyen siliyorum. mütemadiyen saklıyorum; çünkü biliyorum ki bir gün ben onu sileceğim. müzik klasörlerini düzenliyorum, görselleri, fotoğrafları. sürekli ayıklıyorum, sürekli silme imkanları yaratıyorum kendime. ama asıl orgazm yaşadığım an ne biliyor musun? silmeden önce hafızaya bakmak ne kadar boş yer var diye. sonra bir de sildikten sonra bakmak. ve o aradaki fark, o azalışın cigabaytlara dökülüşünün kadifemsi tadı.
bak yazınca bile fena oldum.
-normal hayatta da yapıyorum bunu. illa ki sanal olmak zorunda değil. dergiler mesela. bir süre tutuyorum aldığım dergileri, sonra bir fasıl içinden ayıklamalar yapıyorum. o dergiyi neden almışsam sadece o kısmını tutuyorum ve sonra gün geliyor onu da atıyorum. adeta zevkimi aylara yayıyorum.
- bir yerde bilmediğim bir grubun şarkısını dinledim ve bayıldım diyelim. işte o an sanıyorum ki ben o grubu her şeyiyle seveceğim, her şarkısı beni mutluluk ırmaklarında yüzdürecek. hemen indiriyorum diskografisini. evet o şarkının içinde olduğu albüm ile de asla yetinmiyorum, gelmişi geçmişi ne varsa sahip olmalıymışım hissine kapılıyorum. sonra başlıyorum dinlemeye, bir albüm kötü çıkıyor mesela. diyorum ki, bu geçişi albümleriymiş zaten ondan kötüymüş; sonra 2, 3 derken bakıyorum ki adamlar birer şarkı yapıp yapıp yatmışlar. adeta türk popçusu kıvamında bir kliplik albüm yapar gerisinde de keyfime bakarım hacı sloganıyla yaşamışlar, işte o an zamanıma ve heyecanıma biraz üzülüyorum. toy hissettiriyorlar bana. ama sonra ne oluyor? evet bildiniz. mis gibi siliyorum hepsini.
-kabul edersiniz ki; izleyici sayısını gizleyen, ifşa etmeyen blogger biraz değil baya bir çekinilesi.
-tam tuvalete oturdun diyelim, çok sıkışmışsın. belki de büyük abdest'e çok yakınsın. bırakıyorsun kendini. sonra bir an gözün tuvalet kağıdının olması gereken kağıtlığa takılıyor. ama; orada yalnızca saman renginden hallice bir rulonun takılı olduğu görüyorsun. o an çok keskin değil mi?

4 confession:
görselin adına dikkatini çekerim :]
şeboistnet.com diyen adamdan daha kötüsü, es kaza bir azeri sitesinden indirilmiş rihanna şarkısının ortasında çok seksi olduğunu düşündüğü bir ses tonuyla "big az" deyip tüylerimi diken diken eden; beni şarkıı indirmekten, rihannadan ve hatta insanlığımdan soğutan adamdır
ya o bana bazı türk parçalarında da denk geliyor çılgın bir vurgusu var cidden.
şeboistnet.net diyen kızın sesi küçük sırlardaki ceylan mı ne o kızın sesi!?
Yorum Gönder