8/01/2011

hep beraber kemoterapiye


19- çok bronz şezlongcu çocuk

onları hepiniz tanıyorsunuz bilöğgğgh severler. tahmin edersiniz ki onlardan çekinmemem kaçınılmaz. onları gittiğiniz herhangi bir plajda bulmanız çok olası, çok mümkün. hatta sizin onları bulmanıza gerek bile yok, onlar zaten bu konuda yeterince ustalar. bence bu kişiler, işletmeciler tarafından nisan-mayıs gibi kampa alınıyorlar. öncül kural; müşteriye olabildiğince sıkıntı vermek. bu kuralın uygulama biçimi, plaja gelmiş tatilci insana pis bir sırıtma ile yanaşılır ve tüm konuşmanın konsepti o şezlonga illa oturulacağı ve parasınının da çatır çatır verileceği üzerinedir. zaten, o civciv sıcakta 7-24 üstsüz dura dura, cildi gönül yazar kıvamına gelmiş şezlongcu çocuğa karşı psikolojik olarak 1-0 geridesinizdir. her horoz kendi çöplüğünde öter ve buraların ağası odur. genelde kaslımsı olurlar ve vücutları ne kadar kararmışsa vücut kılları da o kadar sararmış olur. küçük çocuklarla iletişimleri iyidir ve su sporlarına hakimdirler ama; asla denize girmezler. bu denize girmeyişin altında inceden ' ben zaten doymuşum denize, ne gircem aağbi' mesajı vardır. arada doğuş' un düşünmeden uğra bana(uyan) klibindeki gibi artistik hareketler yaparak biz loser' lara karşı üstünlükleri perçinlerler.

ah çok bronzluk, sen nelere kadirsin.

0 confession: