-geçenlerde facebook' ta sevdiği müzikler alexander rybak, ayşe özyılmazel ve deftones olan biri gördüm. bir de kendime müzik konusunda tutucu değilim diyordum.
-geçenlerde erol günaydın' ın bir röportajında kıt kanaat geçindiğini söylediğine tanık oldum. şimdi benim konservatuvar okuyan bir arkadaşım var ve ondan aşina olduğum kadarıyla insanlar televizyondan deliler gibi paralar kazanıyor. en deneyimsizi bile bölüm başı bin lira gibi paralar alıyor. sonra sen kalk koskoca erol günaydın aç kal. allah allah, şeytan bunun neresinde? bu adam bugüne kadar hiçbir şey yapmamış olmasa bile, cennet mahellesinin 98 bölümünden köşeyi dönmüş olması lazım. anlayamıyorum.
-weeds' ten aynen alıntılıyorum zira bayıldım; " mutluluk boş bir sidik torbasıdır."
-eve müzik dinleyerek geliyorum diyelim ve eve yaklaşmama yakın; o ara çok taktığım bir şarkı çıktı ya da genel olarak çok sevdiğim bir şarkı. o şarkı bitmeden kapatmak zorunda kalmayayım diye yolu uzattığım olmuyor değil.
-bayramda eski komşumuz şantiyede çalıştığımı öğrenince şöyle bir cümle kurdu; "o kadar okulu tozun toprağın içine gitmek için mi okudun?" düz is more demiştik de; böylesine desteklisi bu blogda 2 yılı aşkın süredir yapılamamıştı.
-yakın düzlükte bir şey deneyeceğim. bence islamiyet ile hıristiyanlık arasındaki en keskin imaj farkı; bizde elhamdülillah olan kelimenin karşılığının onlarda hallelujah olması ve cool adamların bu kelimede şarkılar falan yapabilmesidir.

uyandığımda yaşadığım mutsuzluğun boyutlarını sen düşün.
4 confession:
rüya bilmecesini izle, izlemediysen tabi.
le science de reves orijinal adı da.
:)
evvet izledim çok da severim. bir ara gael garcia bernal' ın tüm filmlerini izleyeceğim gazına gelmiştim :)
daha da cool adamlar içinde "la ilahe illallah" geçen şarkılar da yapabiliyor :) bkz: put your lights on
ahahah :) haklısın, tezim çürüdü o zaman.
Yorum Gönder