sonra hoca, siz geçen ders sınıfta bira içmiştiniz ondan puan kırdım diyor. ve adam bunu dediği sırada ben flashback görüntüsü şeklinde fiona ile ikimizi sınıfta böyle birer 50lik[bardakta] ellerimizde, tokuştururken görüyorum. [neden sınıfta bira içiyoruz? şimdi şekerim ben birayı bıraktım, biliyorsun sağlıklı beslenmeyi, yaşam biçimine dönüştürmüş insanım. ama görüldüğü üzere, bilinç altım tam olarak yaşam biçimine dönüştürememiş. hatta fena patlaklar vermiş.]bu durum karşısında önce nasıl ya, sınıfta bira içmenin nesi kötü ki? diye bir kalıyorum önce. sonra da hocaya, hocam ben sizin bundan alınacağınızı hiç düşünmemiştim.ben öğretmen çocuğuyum, annem öğretmen babam öğretmen .[öğretmen çocuğuyumdan da sonra anne ve baba şeklinde de ayıran ısrarcı yaklaşım] ben öğretmenlerin içinde büyüdüm, bir öğretmene asla saygısızlık etmem. sizi kırdıysam özür dilerim diyorum. ve adam özrümü geçerli bulup, notumu 8'e yükseltiyor[bu nasıl bir not baremi allasen?]. konu da orada kapanıyor.
*görselin yazının önüne geçtiği zamanları sevmiyorum ama bu artık yine rüya etiketi için görselim oldu.





0 confession:
Yorum Gönder